5 Şubat 2015 Perşembe

Bozkır Çiçeği Cem Sultan - Demet Altınyeleklioğlu

Bozkır Çiçeği Cem Sultan. Sarayda başlayan, sancakta şekillenen ve gurbette hüzün yıllarıyla dolu bir hayat hikayesi.

Birçok alanda tarihi kaynaklar sadık kalınarak hazırlanmış bir eser. Ama malesef her tarihi eserde kızdığım, kadınların çok fazla olayın içine sokulması problemi burada da mevcut.

Yine de çok hoş ve göz yaşlarınıza hakim olamayacağınız bir Şehzade hikayesi.

Fatih Sultan Mehmet Han gibi bir padişahın üç oğlundan biridir Şehzade Cem. Diğer şehzadelere göre banasının mizacına en yakın olarak kabul edilir aslında. Ancak şehzadelerin en küçüğüdür ve onun padişah olması pek ihtimal dahilinde değildir. Ancak en büyük ağabeyi Şehzade Mustafa'nın şehit olması biraz da olsa onu ümitlendirmiştir.

Fakat romanda 'Kızıl Kurt' olarak tasvir edilen aslında insanın en büyük düşmanı olan nefsinin arzu ve isteklerine kaptırır kendini.

Ormanda gördüğü yaşlı zaten ona hırslanma, kendini kaptırma yoksa 'Kızıl Kurt' geri gelir demişti. Bu tavsiyeyi bir müddet tutan Şehzade Cem, etrafındaki lalarının ve diğer devlet adamlarının kışkırtmaları yüzünden nefsinin isteklerine kaptırır kendini. Ama her şeye rağmen düşüncesi tekdir ve asla farklı bir amaca hizmet etmemektedir.

Devleti Ali Osmanı daha ileriye taşımak ve İslamiyetin sancağını daha da yukarıya taşımak.

Ve gün gelir her fani gibi koca Sultan Fatih de hakkın rahmetine kavuşur. Şehzade Beyazid'e yakın devlet adamları, haber ulaştırırlar ağabeyine ve tahta oturturlar. İlk başlarda bu haberden etkilenmeyen ve ağabeyine bağlı kalma yemini eden Cem Sultan, fitne ve kışkırtmalar neticesinde bir kere daha 'Kızıl Kurt'a kaptırır kendini.

Mısır, Nice ve Roma gibi kentlerde süren hüzünle yıllar. Ama hiçbir zaman Osmanlı Hanedanı olmanın verdiği asaleti yerlere düşürmeyen bir şehzade. Öyle ki; Papa tüm orduları emrine vereceğini ama sadece Hristiyan olmasını istediğinde şöyle cevap vermiştir.

"Bre Papa! Sen bizi ağabeyimize baş kaldırdık diye, dinimize de baş kaldırdık zannettin. Elhamdülillah müslümanız ve dünya nimeti için dinimizden vaz geçmeyiz."

Güzel ve çok sürükleyici bir roman. Elinizden bırakmak istemeyceksiniz. Bölümlerin kısa kısa yapılması ve geçişlerin ustalığı, kitaptan ayrılığı zorlaştırıyor ve bitmemesi için dualar ettiriyor.

Kitap Künyesi
Adı: Bozkır Çiçeği Cem Sultan
Yazarı: Demet Altınyeleklioğlu
Türü: Tarihi Roman
Yayınevi: Altın Kitapları
İlk Basım: 2014
Sayfa sayısı: 528
Yayınevi: İnkılap Kitabevi

Kitabın Tanıtım Yazısı
Tarihin Vicdanlardan Gizlediği Gerçekle Yüzleşmeye Hazır Olun. Tarih her zaman adil davranmaz! Kimine kahraman kaftanı, kimine hain gömleği biçer. Gerçekse tarihin gizemleri içinde kaybolur...

Büyük Roma fethine hazırlanan Fatih'in beklenmedik ölümü Osmanlı Sarayı'nı karıştıracaktır. Bir yanda saltanatını ilan eden Beyazıt, diğer yanda Şehzade Cem, Osmanlı tahtı için amansız bir mücadeleye tutuşur. Çocukluğunda hiçbir iktidar hırsı olmayan genç Şehzade Cem'in ruhu neden bir anda saltanat hırsıyla kavrulur? Yoksa hayatına giren kadınların doymak bilmez ihtirasları mı onu felakete sürüklemiştir? Güzel hizmetçi Ferimah'ın korkunç sırrı nedir? Hayatı boyunca ölümden kaçan Şehzade Cem, sonunda ölümü neden bir kurtuluş olarak kabullenir? Ölüm şerbetini ona kim içirir? Papa Borgia mı? Zehir kraliçesi diye anılan güzel Lucrezia mı? Yoksa başka bir ölüm meleği mi? Kaynağını tarihten alan romanları Türk okuyucusuna sevdiren Demet Altınyeleklioğlu'nun bu yeni romanında; Şehzade Cem'in karlı Küre Dağları'ndan Osmanlı Sarayı'nın ihtişamına, piramitlerin gölgesinden Rodos Şövalyeleri'nin şatolarında tezgâhlanan ihanetlere, Papa Borgia ve güzel kızı Lucrezia'nın korkunç entrikalarından dillenmemiş sevdalara ve son nefese saklanan korkunç itiraflara uzanan fırtınalı yaşamını nefes nefese okuyacaksınız.

Eleştirmenlerin "Türkiye'nin Philippa Gregory'si" diye takdim ettiği Demet Altınyeleklioğlu, Bozkır Çiçeği Cem Sultan romanında bu başarısını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder